Pek çoğunuz 2008 yılında Gürcistan'ın Güney Osetya'daki agresif tutumu karşısında Çerkes diasporasının Rusya'nın yaklaşımını destekleyen, kalabalık kitle katılımlı gösterilerini hatırlarsınız. Rusya basını bunu fark etmedi. Rusya Federasyonu Başkanı D.A. Medvedev Ürdün'de ki Çerkes diasporasına bu konfliktte Rusya Federasyonu'nu destekledikleri için şükranlarını açıkladı.
Adıgey Cumhuriyeti Adıge Xase (Tahtamıkuay) yöneticisi İlyas Soobtsokov ile yaptığımız sohbet;
"TV Center - Moskova" televizyon kanalında Alekseey Puşkov tarafından hazırlanan "Postscriptum" isimli program cumhuriyetimizde, toplumumuzda büyük yankı uyandırdı. Sizin konu hakkındaki yorumunuz nedir?
Bu yayının, bu konunun dışında öncelikli olarak başka şeylere değinmek istiyorum. Size, gayet net olan, açık-seçik göreceğiniz, çıkarımda bulunacağınız şeyler sunmak istiyorum.
Pek çoğunuz 2008 yılında Gürcistan'ın Güney Osetya'daki agresif tutumu karşısında Çerkes diasporasının Rusya'nın yaklaşımını destekleyen, kalabalık kitle katılımlı gösterilerini hatırlarsınız. Rusya basını bunu fark etmedi. Rusya Federasyonu Başkanı D.A. Medvedev Ürdün'de ki Çerkes diasporasına bu konfliktte Rusya Federasyonu'nu destekledikleri için şükranlarını açıkladı. Rusya Federasyonu Dış İşleri Bakanı İstanbul’da Türkiye'deki Çerkes organizasyonları liderleri ile bir toplantı yaparak onlara, Türkiye'deki Çerkeslere, desteklerinden dolayı şükranlarını sundu.
Rusya basını bunlarıda fark etmedi.
Devlet Duması da, ilk defa olmak üzere, Diaspora Çerkes organizasyonları liderleri ile görüşmede bulunuldu. Yapıcı niteliklerdeki bu görüşmede katılımcılar tüm sorunlar üzerinde görüştüler ve dialoğun sürdürülmesi üzerine anlaştılar. Konu ile alakalı çalışmalar ise hala devam etmekte.
Bu olayı da Rusya basını görmedi. Aslında Rusya elçilikleri, regional yönetimler, toplumsal organizasyonlar vb. tarafından yapılan bu çalışmalar en azından herhangi bir şekilde Rusya basınına düşmeliydi. Ama bu gerçekleşmedi.
Merkezi basın organları tarafından basılan her şey, elektronik basının yayınladıkları kendilerine mahsus bir sınıflandırma ve parlatılmış bir bakış açısı taşıyorlar. Bu ‘Çerkeslerin’ Rusya’nın potansiyel düşmanı oldukları düşüncesinden temel buluyor.
Durum aklımıza bir soru getiriyor. Bu enformasyonel resmin çerçevesini kimler belirliyor? Nasıl bir amaç güdülüyor?
Devletin politika pratiği ile enformasyonel politikası arasında nasıl bir ilişki var; bu sadece kaos mu, akıl almaz bir durum.
Biliyor musunuz, bu günlerde, günümüzde, Çerkes diasporasından Çerkes organizasyonları denetiminde gelen çocuklar Soçi’ye yaptıkları gezinin ardından Adıgey’e döndüler. 12 Temmuzda da Türkiye’ye dönecekler. Adıgey’de Krasnodar eyaletinde pek çok görüşmede bulundular, yetişkinlerin ve çocukların edinimleri pozitifti.
Ve dün akşam, bu programı izledik. Ben bunları, ülke genelinde yayın yapan bir kanalın Çerkes diasporasını Rusya'nın düşmanı olarak lanse etmesini, bu söylemin nasıl bir sebepten dolayı dile getirildiğini, Rusya devletinde, resmi kanallarla davet edilmiş olarak bulunan, İnegöl kenti Çerkes organizasyonu yöneticilerine nasıl izah edebilirim?
Geçtiğimiz hafta, bir grup Çerkes diasporası organizasyonu Rusya Büyükelçiliğine parlAmenterlerden oluşan bir heyeti davet ettiklerini ilettiler. Elbette bu televizyon yayını onlara da ulaşacak. Rusya Büyükelçisi bunu onlara nasıl izah edecek?
Bana kalırsa, bu konuda bir şeyler yapılmalı.
Bu şekilde çalışmak imkansız. Böyle yaşamak mümkün değil.
Kaynak: http://www.natpress.net/index.php?newsid=7004
Çeviri: Cherkessia.net